Eski" kelimesinin yeniye değil yeniden'e dönüşmesi.

Şu sıra nereye gitsem duyuyorum diyemeyeceğim bir moda, kişileri hem tüketmeye hem de üretmeye yönlendiriyor olması aslında kendisini ilginç kılan, en azından bizim bakış açımız bu şekilde. Bir şeyleri üretmeye başladığınızda ona hayat verdiğinizde eksilen artan parça olarak değil bir bütün olarak ele alıyorsunuz. Ve istiyorsunuz ki en ufak parçasını bile ziyan etmeden yeniden değerlendirmek.Markalar artık sürdürülebilirliği gerikazanımı kendilerince yorumlamakta her markanın başka bir şekilde ele alıp adım attığını görüyorum.Bu adımlar arasında daha organik ve geri dönüştürülebilir malzemelerin kullanımı, etik üretim süreçleri, azaltılmış atık üretimi, yenilenebilir enerji kullanımı, adil işçilik koşulları ve tedarik zincirlerinin izlenmesi gibi önlemler bulunuyor. Moda markaları, sürdürülebilirlik için çeşitli adımlar atarak daha çevre dostu ve etik uygulamaları benimsemeye çalışıyor.​En sevdiğim noktaları da tüketimi tekrar üretime dönüştürüp ortaya yeni tasarımlar çıkartabilmek."Eski" kelimesinin yeniye değil yeniden'e dönüşmesi. 

Bir ekosistem var ettiğinizde kendi içinizde her aşamasına dahil olduğunuz zaman başlattığınız her şeyin geriye de dönebildiğini görmek en azından bizim markamız ve bizim için huzur kaynağı. Doğadan gelenin tekrar doğaya dönüyor olması.Ve günümüz şartlarında çeşitlilik uğruna insan sağlığını tehtit etmemesi ve  güven duymak bizim için sürdürülebilirlik sanırım çok daha geniş bir şeylerin tanımı.

Ayrıca istediğiniz bir elbiseyi yada montu tasarlayıp kalan parçaları değerlendirmek bir gömleğe,hırkaya,kazağa dönüştürebilmek çok eğlenceli üretirken eğlenebilmek tamamen keyifli ve adı üzerinde sonsuza dek sürebilir.